Yanlış yapılaşmanın mağdurları
Yanlış yapılaşmanın mağdurları
04.07.2022 Bilal Dündar Tarafından

Zaman zaman aynı mağduriyeti yaşamamıza rağmen, büyük kayıplar vermemize rağmen ders almıyoruz. Yine aynı hataları işliyoruz.

Birçok sıkıntı ve streslerimize rağmen birde yağan yağmurların sonucunda sel sularının verdiği kayıp ve zararlar canımızı acıtmaktadır. 

Son günlerde birçok yerde büyük kayıpları televizyon haberlerinde görüyoruz.

Dere yatağına yapılan binalar kibrit kutusu gibi devriliyor.

İnsanlar ölüyor, neyi varsa bir anda yok olup gidiyor.

Bu yaşanan dram ne ilk nede sondur. Bunu bile bile ve göre göre hep aynı hatalar işleniyor.

Dere yatağına bina yapanlara  ruhsat verenler, elektrik bağlayanlar da binaları körü körüne yapanlar kadar suçludur diye düşünüyorum.

Birde bu yıkıma ilahi takdir, veya  kader diyerek kendi kendilerini kandırmalarıda bir felakettir.

Her yıl rutin haline gelen orman yangınları geleceğimizi karartmaktadır.

Bu yangınların bazıları maalesef yapılaşma yolunu açmak için paragöz hainlerce kasıtlı çıkarıldığı defalarca ispatlanmıştır.

Sabotaj yanında yangınların bir kısımı da ihmaller  dikkatsizlik sonucu çıkmaktadır.

Sebepleri ne olursa olsun asırlık ağaçlar içindeki canlılarla birlikte birkaç saat içinde yok olup gidiyor.

Anında ve gerekli teknoloji ile müdahele etmedede maalesef yeterli olamıyoruz.

Kasıtlı ve bilerek çıkarılan Marmaris yangını da bizi can evimizden vurdu.

Gece görüşü olmayan yangın söndürücü helikopterler sadece gündüz müdahele etti. Gece görüşü olan helikopterler dört Ağustos da gelecek dendi.

Bu hassas konularda vara yoka bakmadan gerekli olan araç ve gereçlerin zamanında alınması gerekiyor.

Kasıt veya  ihmal sonucu orman yangınları sonucunda yağmurların sele dönüştüğü herkesin malumudur.

Bu konularda birçok örnek verilebilir. 

Depremlerde yaşamın gerçeğidir. Deprem şartlarına göre binaların yapılması gerekiyor. Demiri, çimentosu, kumu vs teknik şartlara göre yeterince kullanılmalıdır. Allah bir daha göstermesin diyelim. Marmara depreminde binlerce insanımız öldü. Birçok binalar yerle bir oldu.

Deprem kuşağında Japonya da bizde olan deprem ile aynı şiddette olunca binada çizik bile olmuyor ve kimsenin burnu bile kanamıyor!

1999 dan bugüne hala acılarını unutamayacağımız o kara günü yaşamamıza rağmen ders aldığımızda söyleyemeyiz.
Hemen yıkılması gereken orta ve ağır hasarlı binalar duruyorsa nasıl ders aldığımızı söyleyebiliriz?

Eksiklikleri, noksanlıkları saymakla bitiremeyiz.

Bilim ve teknoloji ile birlikte aklın yolunu seçmek ona göre kurallı yaşamak mecburiyetindeyiz.

Aksi takdirde başımız dertlerden ve beladan kurtulmaz.

Maskeli yaşamaya devam görünüyor 

Sıkıntıdan ve stresten bir türlü kurtulamıyoruz.  Kovid hayatımızı değiştirdi. Bu virüs nedeni ile ölümler hepimizi dikkatli davranmaya mecbur etti.

Hatta hayatımızı etkiledi.

Cenazelere bir kaç yakını dışında katılım olmadı.

Nişan, düğün ve benzeri toplantılar ertelendi. Yahut mesafeli, maskeli az sayıda insanların katılımı ile gerçekleşti.

Bir müddet önce maske zorunluluğu önce gevşetildi.

Bir müddet sonrada  tamamen kaldırıldı. Hepimiz tabiki çok sıkıldık. Ama hastahaneler hariç her yerden kaldırıldı. Hastahanelerde de gevşetilmiş durumda. Emirle tamamen tehlike ortadan kalkmış gibi bir düşünce ve davranış içindeyiz. 

Görünen o ki turizm mevsimi sonrası tedbirlere devam ediyor olacağız.

Bilgisine ve kendisine inanıp güvendiğim bir doktor birden bire kabak çiçeği gibi açılıp saçılmak yerine kontrollü gitmemiz gerekir diyor.

Banada çok doğru geliyor.

Önceki geçiş yayaya 

Evet, kazaları önlemek amacı ve yayaların korunması için geçiş öncelik hakkının yayalara tanınması gayet güzel ve olması gereken bir uygulamadır.

Ama tıpkı diyer haklarda olduğu gibi bir kaide ve kurala bağlıdır.

Geçiş hakkı benimdir anlayışı ile trafiği aksatarak hatta tehlikeye sokarak karşıya geçmeye çalışmak hakkın suistimaldir. Bazen trafik akışı sırasında önünüzü adeta keserek karşıya geçmeye çalışan yaya yüzünden ani durma mecburiyetinde kalınca size arkadan gelen araç çarpabiliyor.

Nitekim geçenlerde Yahyakaptan Atılım lisesi yanında maddi hasarlı bir çarpma oldu.

Yaya olan kişi lakayt ve adeta bilerek kendisinin asla trafik kuralı yönünden hakkı olmadığı bir geçiş yapmıştı.

Kural hatası yüzünden meydana gelen trafik kazalarından ötürü ölümlerden, sakat kalmalardan bile ders çıkarılmaması çok üzücü ve düşündürücüdür.

Hiçbir insanın hata yapma şansı olmamalıdır.

Türkiye Azerbaycan Dernekleri Federasyonu
Kurucu ve Onursal Başkanı ve Kocaeli Haydar Aliyev Kültür Evi Yönetim Kurulu Başkanı
              
Bilal Dündar

Visiontv.az