Marmara Denizi'nin tamamını koruma alanı ilan edeceğiz - Erdoğan
09.06.2021

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, Marmara Denizi'nin tamamını Koruma Alanı ilan ederek, atık su arıtma sistemlerimizi en ileri teknolojiye taşıyarak Marmara'yı temizleyeceğiz" dedi.

Visiontv.az`ın TRT Haber`e atfen yaptığı habere göre, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuşuyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle;

Biri İstiklal Harbi'nde, biri 15 Temmuz'da olmak üzere iki defa 'Gazi'lik unvanıyla şereflenen Meclis, her dönemde zorlu imtihanlardan geçmiştir. Vatanın dört bir yandan işgale uğradığı bir dönemde Ankara’da toplanıp "egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' diyerek İstiklal Harbi'ni başlatan ve zafere ulaştıran bu Meclis'tir.

Çok partili siyasi hayata geçişte, tek parti faşizminin baskılarına ve kötü mirasına rağmen Türkiye’yi demokrasiyle ve milli iradenin üstünlüğüyle yine bu Meclis tanıştırmıştır. Darbeler ve muhtıralar yanında vesayetin sinsi oyunlarıyla sürekli tökezletilen Meclisimiz, her seferinde milletimizden aldığı güçle ülkemizi yeniden demokrasi rayına oturtmayı başarmıştır.

"7 Haziran 2015 seçimlerinin asla unutulmaması gerekiyor"

Son dönemde de Meclis birbiri ardına yine önemli imtihanları alnının akıyla vermiştir. Bunlardan biri de önceki gün 6. yıl dönümünü geride bıraktığımız 7 Haziran 2015 seçimleridir. Türkiye, 2013’teki Gezi olaylarıyla başlayan karanlık senaryonun Meclis veçhesiyle 7 Haziran 2015 seçimlerinde karşılaşmıştır. Ülkemizin üzerine belirsizlik kara bulutlarının çöktürülmeye, eski Türkiye özlemlerinin tekrar canlandırılmaya çalışıldığı, terör örgütleri eliyle siyasetin dizayn edilmeye kalkışıldığı 7 Haziran 2015 seçimlerinin asla unutulmaması gerekiyor.

Bu seçimin ardından Türkiye, Kasım 2015’te bir yenileme seçimi, 15 Temmuz 2016'da darbe girişimi, Nisan 2017'de yeni yönetim sistemiyle ilgili halk oylaması, Haziran 2018'de erken seçim, Mart 2019'da da mahalli seçim yaşadı.

"Ülkemizi sahillerine hapsetme girişimlerine gerekli cevap verilmiştir"

Bu dönemde, çukur eylemleriyle vatanın bütünlüğüne, çeşitli terör örgütleri kullanılarak milletin güvenliğine, Suriye'deki karmaşa fırsat bilinerek ülke sınırlarının dokunulmazlığına ve ekonomiye saldırıldı. Allah'a şükür milletimizle birlikte yürek yüreğe, omuz omuza vererek, ülkeyi kaosa ve çöküşe sürükleme oyununu bozduk. Milletimiz, her seçimde bize verdiği güçlü destekle milli iradenin yanından arkasından dolaşarak ülkenin geleceğini karartmaya çalışanların heveslerini kursaklarında bırakmıştır. Türkiye, halen devam eden harekatlarla, güney sınırlarını güvence altına almıştır, Doğu Akdeniz'den Libya'ya kadar pek çok hamleyle ülkemizi sahillerine hapsetme girişimlerine en etkili cevapları vermiştir, yönetim sistemini değiştirerek, tarihinin en önemli reformlarından birini suhuletle hayata geçirmiştir.

Tüm dünyayla birlikte Türkiye'yi de Mart 2020'den beri etkisi altına alan salgın süreci, bu yoğun dönemi yeni bir seviyeye taşıdı.

Türkiye, siyasetten güvenliğe, ekonomiden sağlığa kadar uzanan tüm bu sıkıntıların üstesinden gelerek, 84 milyon vatandaşının her birinin hakkına, hukukuna, geleceğine sahip çıkmıştır.

Biz de milletimizden aldığımız yetkiyle; demokrasimizin işlerliğini ispatladık. Milli iradenin üstünlüğüne olan inancımızı tekrar tekrar tazeledik. En kapsamlı reformları dahi hayata geçirebilme kabiliyetimizi gösterdik. Bağımsızlığımızdan taviz vermeyeceğimizi cümle aleme ilan ettik. Terörle mücadeledeki samimiyetimizi ortaya koyduk. Halkımızın işini, aşını, hayat standardını koruma hususundaki azmimizi sergiledik. Velhasıl her alanda sorumluluklarımızın gereğini yerine getirerek, eser ve hizmet siyasetimizin gücünü sergiledik. Verdiğimiz mücadelelerin hiçbirinde, ülkemizin onurunu ve itibarını yere düşürmedik, milletimizin başını yere eğdirmedik. Bunu yaparken asla Türkiye’nin gündemini karanlık mahfillerde kurgulanan senaryolara teslim etmedik. Ülkemize ne şu veya bu dış gücün ne onların piyon olarak kullandığı örgütlerin ne de içeride bu kirli senaryoya gönüllü figüran yazılanların istikamet çizmesine izin verdik.Türkiye siyasetten güvenliğe, ekonomiden sağlığa rağmen tüm sıkıntıların üstesinden gelerek her bir vatandaşının geleceğine sahip çıkmıştır.

"İftiraların peşinden gitmek kendini oraya layık görenlerin işidir"

Dün CHP Genel Başkanı koltuğunda oturan zat çıkmış lağım çukuru olarak ifade ettiği sözleri Meclis kürsüsünden tekrarlıyor. Aynı kürsü nice yalanın, iftiranın, bühtanın, çarpıtmanın mecrası olarak da kullanıldı. 'Lağım çukuru' diye ifade edilen iftiraların ve onları ortaya atan mahfilerin peşinden gitmek, ancak kendini oraya layık görenlerin işidir. Milletten umutlarını kesenler, gırtlaklarına kadar iç içe girdikleri terör örgütleri yetmemiş olacak ki şimdi de suç örgütlerine bel bağlamış durumdalar. Onurlu insanların başvurduğu istifa diye bir müessese vardır. Girdiği her seçimde, 'şu kadar oy alamazsam bırakım' diyen ama her defasında onurunu ayaklar altına alıp, arsızca koltuğunda oturmaya devam edenler, önce aynanın karşısına geçip bunu kendilerine söylemelidir. Türkiye'de hiç kimsenin, bu haysiyet fukaralarından onur ve haysiyet dersi almaya da ihtiyacı yoktur.