Kovid-19 salgını: ABD-Çin rekabeti propaganda savaşına dönüşüyor
24.03.2020

ABD ile Çin, küresel ölçekte büyük toplumsal ve ekonomik hasara yol açan salgına karşı ortak mücadele etmek yerine virüsün kaynağına ilişkin karşılıklı suçlamalar üzerinden çatışmalı bir sürece girmiş durumda.

Visiontv.az`ın Türk basınına atfen yaptığı habere göre, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle dünya genelinde binlerce insan yaşamını yitirirken, ABD ve Çin’in küresel salgın üzerinden gelişen polemiği giderek derinleşiyor. İki ülke salgınla mücadele için aynı safta yer almak yerine virüsü kimin yaydığı üzerinden yoğun bir tartışmaya girmiş durumda. Salgının küresel ölçekte büyük bir toplumsal ve ekonomik hasara yol açması beklenirken ABD ve Çin rekabeti de daha karmaşık ve çatışmalı bir duruma doğru ilerliyor.

Yeni tip koronavirüsün yoğun bir şekilde yayılması ve Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) küresel salgın ilan etmesinin ardından iki ülkenin yakınlaşması konusunda ciddi fırsatlar ortaya çıkmış olmasına rağmen ABD’li yetkililerin virüsün kaynağı konusunda yaptıkları yorumlar ve Çin tarafından virüsün ABD kaynaklı olabileceğine dair olasılıkların sıralanması gerginliği üst seviyeye taşıdı. Şu ana kadar ana akım medyada virüsün Vuhan kentindeki Huanan deniz ürünleri pazarından yayıldığı kabul ediliyordu. Fakat son yapılan açıklamalar iki ülkenin salgın üzerinden ciddi bir ağız dalaşına girdiğini gösteriyor.

Virüs salgınının hemen başında yoğun bir şekilde eleştirilen Çin liderliği kriz ilerledikçe toparlanmaya başlarken, aynı durum ABD cenahında kötüleşme belirtileri gösteriyor. Hatta ABD’nin küresel konumu ve prestijinin de bu krizden etkilenebileceği konuşulmaya başladı. Krizin ciddiyetinin farkına geç varma, test kapasitesindeki sorunlar ve uluslararası ortaklarla işbirliği konusunda yaşanan koordinasyon eksikliği, ABD açısından ciddi bir eleştiri konusu olmuş durumda. Bir süre önce özellikle ABD basınında var olan yaygın anlatı Çin’in “Asya’nın hasta adamı” olduğu yönündeyken, başlattığı yardım seferiyle Çin, hasar gören imajını yeniden onarma fırsatını yakalamış görünüyor.

Çin, dokuz uzmandan oluşan bir tıbbî ekibi ve büyük miktarda malzemeyi Avrupa’da salgının merkezi haline gelen İtalya’ya gönderirken İspanya’ya da 500 bin maske yardımı yaptı. Bununla beraber Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in, Çin devletinin AB’ye 2 milyon cerrahi maske, 200 bin N95 maske ve 50 bin test kiti bağışlayacağını duyurarak “Buna minnettarız” açıklaması, Çin’in AB nezdinde giriştiği bu “kamu diplomasisi” seferinin başarılı olduğunu gösteriyor. Bu kriz anı Çin’in kendini küresel liderlik açısından yeniden konumlandırması ve uluslararası imajını toparlaması açısından önemli bir durum oluşturuyor Bu noktada iki ülke arasındaki propaganda savaşının giderek yayıldığı görülüyor.