Sevgili okurlarımız içinde bulunduğumuz bu ortamda görüp yaşadığımız olayları takip etmek ve bazılarını anlamak mümkün değildir.
Akşamdan sabaha hatta saat başı olaylar değişiyor.
Ayrıca dün ak dediklerine bugün kara veya tam tersi dün kara dediklerine bugün Ak diyenlere şaşırıp kalıyorsunuz.
Bu çelişkileri sosyolojik yönden değerlendirilirse söyleyenler ve karşısında hitap edilenler açısından vahim sonuçlara ulaşırsınız.
En azından dile getirerek değerlendirilirse balık hafızasına mı sahibiz acaba?
Bu dönem yıllar önce siyasi bir ortamda rahmetli Tahsin Marmara " Biliyormusunuz İsmat Paşa asker kaçağıdır" diyor. Kendisine hem Paşa hemde asker kaçağı diyorsunuz diye uyaranlara diyorki "alkışladılarya".
Pembe ve şaka türlü yalanlara, nükteli sözlere alışılmıştı bu toplum.
Ülkemizde çözüm bekleyen acil sorunlarımız var. Türkiye'miz deprem kuşağında bir ülke. Allah bir daha vermesin diyoruz ama; 1999 depreminin yaralarını sarmamışken ard arda gelenler bize büyük acılar yaşattı. Geçen yıl 6 Şubat da on ilimiz yerle bir oldu, 53 bin insanımız öldü.
Hala sorunlarını çözmüş değiliz!
Erzincan da altın madeni bölgesinde 9 işçi toprak altında kaldı.
Halkın git gide rahatsızlığını artıran başta Suriyeli sığınmacılar ve diğer ülkelerden kaçak gelenlerin sosyolojik ve ekonomik sorun ve yükleri.
Gelir adaletsizliği ve vergi adaletsizliği gibi birçok benzer temel ve önemli sorunlarımız çözüm bekliyor.
Üretim eksikliğimiz nedeni ile samanı, eti, sütü, tarım ürünlerini ve benzer şeylerin ithal edilip buna karşılık ihracatın yetersiz oluşu nedeni ile bütçe açıklığı önemli boyuta ulaşması gibi.
Enflasyon nedeni ile fiyatların füze gibi artması karşısında ücretlilerin ve dargelirlilerin geçim sıkıntısı içinde olmaları çözüm bekliyor.
Buna benzer birçok noksanlıkları sayabilirsiniz.
Bu sorunların çözümü bilmin, teknolojinin ve ortak akıl ve sorumluluğun adaletle gerçekleştirilmesi ile çözüleceğini görmemiz ve bilmemiz gerekir.
Bunun için ilk atılması gereken adım üretime dönük çağdaş bir eğitimdir.
Yerel seçimimize iki aydan az bir süre kaldı. Partiler vede adaylar arasında kıran kırana bir yarış artarak devam edecek.
Bazı adaylar yapabilecekleri vaatleri yanında yapamıyacaklarınıda vaat edecekler. Hatta inandıkları yanında inanmadıklarınıda vaat ederek kendilerini çaresizlik içinde bırakmış olacaklar. Nasıl olsa kör satıcının kör alıcısı vardır.
Ama bir gerçeği asla unutmamalıyız ki hepimiz bir geminin içindeyiz.
Gemi batarsa herkes boğulur. Amaç gemiyi yüzdürüp limana getirip gelecek nesillere devretmek herkesin tarihi gerçek ve değişmez sorumluluğunu unutmamalıyız. Kefenin cebide yoktur.
31 Mart yerel seçimlerimizin Kocaeli'mize, Türkiye'mize ve Türk Dünyamıza hayırlı uğurlu olmasını diliyoruz.
Türkiye Azerbaycan Dernekleri Federasyonu
Kurucu ve Onursal Başkanı ve Kocaeli Haydar Aliyev Kültür Evi Yönetim Kurulu Başkanı
Bilal Dündar
Visiontv.az