Bir işyerine alınacağı söylenen kişilerin sayısının onlarca ve hatta yüzlerce katı kadar müracaat oluyor.

Dar gelirliler iş ve aş derdi içinde kıvranırken, fırsatları değerlendirip oturduğu yerden paradan para kazanan para sihirbazlarının çoğaldığı bir dönem yaşamaktayız. 

Asgari ücretlerin vergilendirildiĝi bir dönemde bunun yüzlerce katını kazanan birçok insan vergi dairelerinin kapısını bile tanımayıp sistemin boşluğundan denetim dışında gününü gün etmektedir.

Bir tehlike sezdiklerinde ise hemen birikimlerini yurt dışına kaçırmaktalar. 

İnsanlar doviz-faiz ve borsa üçgeninin kıskacı içinde olup dakikası dakikasına uymayan değişkenlikler içinde başları dönüyor.
Adeta şans, talih, kumar ve kader deĝip hazan yaprağı gibi sürükleniyor.

Bankalar ise başkasının taşı ile başkasının kuşunu vurup soygun ortamı yaşıyor ve yaşatıyorlar.

Her önüne gelene bir, iki, üç, beş kredi kartı vermek için her yola baş vurdular.

O hale gelindi ki tüketiciler asgari ödemelerini bir başka karttan çekerek yaptılar.

Nihayet birkaç ay sonra balon patlıyor.

Sonunda acı ve gözyaşı yaşam biçimi oluyor. İcralık kişi sayısı her geçen gün çiğ gibi artıyor.

Bu durum nedeni ile boşanmalar çoğaldı. Parçalanan aile yuvaları sonucu ise gelecekte asabi, stresli, herkesten intikam alan ve almak isteyen gençler ordusu ortaya çıkıyor.

İnsanlar kırmızı görmüş İspanyol boğaları gibi kavgaya hazır durumdalar. 

Bankaların bütün hedefi karlarıni artırma peşindeler.

Bunun için her yolu deniyorlar.

Döviz, altın ve bosanın her dakika fiyatı değişiyor. Bu mengenede ezilenlerin hiçbir koruma güçleri.yoktur.

Bütün yaşadığımız bu sıkıntılara ve işsizliğe  rağmen dışarıdan gelen adı ne olursa olsun göç dalgası hayat aşırı zorlaştırmakta olup gelecekte maliyeti büyük badirelere sürükleyeceğinide görmemiz  ve bilmemiz gerekir. Bunu için uzman olmaya gerek yok.

Enflasyon canavarı dur durak bilmiyor.

Enflasyon zengini daha zengin, fakiride daha fakir yapar.

Nitekim emekliler ve dargelirliler bu yüzden aşırı sıkıntı içindeler.

Birçok kişiler umutlarını kaybederek, işimiz Allaha kaldı diyorlar!

Üretimi artırmak ve sıkıntıları paylaşmak gibi akılcı tedbirler alınarak bu girdaptan çıkma mecburiyetindeyiz.

Hepimiz bir gemide olduğumuz gerçeğini asla unutmamalıyız.

Türkiye Azerbaycan Dernekleri Federasyonu
Kurucu ve Onursal Başkanı ve Kocaeli Haydar Aliyev Kültür Evi Yönetim Kurulu Başkanı
              
Bilal Dündar

Visiontv.az