NATO Liderler Zirvesi: Türkiye neden geri adım attı?
05.12.2019

İttifak’ın 70.yılını kutlamak üzere Londra’da 3-4 Aralık tarihleri arasında bir araya gelen NATO üyesi ülkeler, terörizmin yanı sıra devlet ve devlet-dışı aktörlerin doğurduğu güvenlik risklerini de ele aldıkları ortak bir deklarasyon yayımladılar.

Visiontv.az`ın euronews`a atfen yaptığı habere göre, NATO'nun Baltık ülkeleri ve Polonya’yla ilgili savunma planını YPG’nin terör örgütü olarak tanınmaması durumunda veto edeceğine dair açıklamalarına rağmen Ankara’nın geri adım atması, bu kararın ardındaki itici güçlerin neler olabileceğine dair soru işaretlerini de beraberinde getirdi.

Zira, Londra’ya gitmeden önce Esenboğa Havalimanı’nda basın toplantısı düzenleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “bizim terör örgütü olarak telakki ettiğimiz ve kendileriyle terör mücadelesi verdiklerimizi, NATO’daki dostlarımız terör örgütü olarak kabul etmezlerse atılacak her türlü adımın karşısında oluruz” şeklinde bir mesaj vermişti.

Türkiye’nin bu konudaki ısrarlı açıklamalarına karşın ABD Savunma Bakanı Mark Esper ise Londra’daki liderler zirvesi öncesi Reuters’a bir açıklama yaparak, ülkesinin ve diğer NATO üyelerinin, YPG’yi tehdit olarak görmediğini bir kez daha yinelemişti.

Zirve sonrası basın açıklaması yapan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ise, YPG'nin terör örgütü olarak tanınmasına ilişkin soruya, "NATO müttefiklerinin, YPG/PYD'nin nasıl tanımlanacağı konusunda farklı düşünceleri ve görüşleri olması bilinen bir durumdur. YPG'nin nasıl tanımlanacağı konusu spesifik olarak tartışılmadı. Ama terörizm ile mücadelede elde ettiğimiz çıkarımların riske atmamak konusunda tüm müttefikler hemfikir" ifadelerini kullandı.

Ancak Litvanya Devlet Başkanlığı ofisi, Türkiye’nin bu onayı karşılığında herhangi bir şey talep etmediğini vurguladı.

İstanbul merkezli düşünce kuruluşu EDAM (Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi) Başkanı Sinan Ülgen’e göre; Türkiye’nin veto tehdidinden geri adım atmasını olumlu değerlendirmek lazım.

NATO Savunma Koleji’nin danışma kurulunda görev almış eski bir diplomat olarak, Ülgen, NATO içinde özellikle de Türkiye’nin de içinde yer alacağı bazı planları veto etmenin uzun vadede olumsuz sonuçları olabileceğine dikkat çekiyor.

euronews Türkçe’ye konuşan Ülgen, “Türkiye bu yapıcı yaklaşımıyla resmi olarak onaylanmamış olan ve kendisinin de dahil olduğu askeri planın ileriki tarihte onaylanmasına yönelik olarak üye ülkeler nezdinde puan kazanmış oldu ve bu krediyi kullanmaya çalışacak ve kendi planının onaylanması için önümüzdeki vadede yürütülecek müzakerelerde etkin olmaya çalışacak” dedi.

Türkiye ile Trablus'taki Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti arasında imzalanan Doğu Akdeniz’deki deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına dair anlaşma, Yunanistan başta olmak üzere bazı NATO üye ülkelerinin eleştiri oklarını üzerine çekmişti.