"Haydar Aliyev Kültür Evi ile İçişleri Bakanlığı projesinin Konferans bildirimleri" kitabından alıntılar
"Haydar Aliyev Kültür Evi ile İçişleri Bakanlığı projesinin Konferans bildirimleri" kitabından alıntılar
28.11.2022 Bilal Dündar Tarafından

İLYAS ŞEKER

AK Parti Kocaeli Milletvekili

Değerli arkadaşlarım sözlerime başlarken; Amasra’daki maden kazası ve 41 vatandaşımızın vefatı nedeniyle çok üzgünüz. Konuyla ilgili olarak üç tane savcı görevlendirilmiş, ilk incelemeler yapılıyor. Soruşturmalar yapılıyor. Eğer bir eksik, kusur, kabahat varsa gerekli işlemler adli işlemler yapılacaktır. 

Ama devlet olarak da biz el birliği ile oradaki vatandaşlarımıza yanındayız. Daha önce de buna benzer birçok olaylar veya doğal afetler yaşanmıştı. Dün akşam itibari ile iki bakanımız, iç işleri bakanımız ve enerji bakanımız olay yaşanır yaşanmaz hemen olay yerine gittiler müdahil oldular. Sayın Cumhurbaşkanımız durumla ilgili olarak, “belki ölenleri geri getirmemiz 
mümkün olmayacak ama en azından bundan etkilenen vatandaşlarımızın yarasına merhem olacak şekilde devlet olarak ne 
düşüyorsa bu yapılacaktır” dedi. Temennimiz bu tür olayların bir daha yaşanmaması... 

Evet, ben burada özellikle de Dernek Başkanımız Bilal Bey'e de teşekkür ediyorum. Gerçekten çok önemli projeleri dernek olarak yerine getiriyorlar. Bu konuda biz de üzerimize düşen herhangi bir sorumluluk varsa yapmamız gereken konu varsa kendilerine destek oluyoruz. Samimiyetlerine güvendiğimiz çalışmalarını takdir ettiğimiz için de destek vermeye çalışıyoruz. En son şu anda hazırlamış oldukları az önce çalışmalardan bahsedildi. Son proje hakkında da bakanlıkla görüşmeler yapıldı, çalışmaları desteklediğimizi söyledik. Ve bu projede de önemli bir mesafe katedildi. Gerçekten de Azerbaycan bizim için önemli. Türk Cumhuriyetleri bizim için önemli. Bu bölgede gerçekten bir güç olmak için kardeşlerle de birlikte hareket etmek lazım... 
Kardeşler arasında dayanışma olması lazım ki bu coğrafyada ayakta kalabilesiniz. Yani bu coğrafya önemli bir coğrafya stratejik açıdan gerçekten dünyanın gözü üzerinde olan bir ülke dolayısı ile burada ayakta kalmak için de güçlü olmak lazım. Bu anlamda Allah’a şükür Türkiye Cumhuriyeti Hükumeti olarak bugün geldiğimiz konum itibari ile bölgesinde ve dünyada ses getiren bir konuma geldik. Bununla birlikte biz tabii iç çalışmalarımızla birlikte komşu ülkelerimize de kardeş ülkelerimize de destek vermeye devam ediyoruz. Ve en son iki yıl önce yaşanan Azerbaycan - Ermenistan arasındaki savaşta, Ermenistan'ın işgal ettiği Karabağ'ın tekrar geri alınması ile ilgili Türkiye Cumhuriyeti olarak verdiğimiz destekleri hepiniz görüyorsunuz, biliyorsunuz. Birileri bunu eleştirmiş olsa da Türkiye Cumhuriyeti cihatçı gönderiyor dese de oradaki Azerbaycanlı kardeşlerimize destek olmak için mümkün 
mertebe ne tür imkânlar varsa, onların hepsini seferber ettik. 

Özellikle Türkiye Cumhuriyeti olarak savunma sanayindeki elde ettiğimiz başarının bir uygulamasını orada açık ve net bir 
şekilde gördük. Türk Sihalarımızla - İhalarımızla Azerbaycan’a vermiş olduğumuz destek ile yirmi yıldan, otuz yıldan beri işgal edilmiş o topraklar Azebaycanlı kardeşlerimize geri verilmiş oldu. Elbette bu destekler devam edecek, burada birlikte 
özellikle proje alanlarında da bu çalışmanın konusu olarak ticaret ve turizm alanlarında da destekler var. Karşılıklı anlaşmalar var. Şöyle bir gelirken rakamlara baktım, 2020 yılında Azerbaycan’dan Türkiye’ye gelen turist sayısı 260 bin civarlarında. 2021 yılında bu 460 binlere çıkmış. Yaklaşık iki katına yakın bir artış olmuş. Bu yıl itibari ile de Ağustos ayında 486 bine çıkmış. Tahmin ediyorum yıl sonuna kadar bu sayı 500 bini bulur diye düşünüyorum. Bu da iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlü olduğunu gösteriyor. 
Yine ticaret hacminde de ihracat olsun diğer alanlarda olsun ciddi çalışmalar var. Şu anda bizim Azerbaycan'la olan ticari büyüklüğümüz 5 milyar dolar civarında. Bunun yaklaşık yarısı ihracat yarısı da ithalatla ilgili. Özellikle de ithalat konusunda da başı enerji çekiyor tabii. Doğalgaz ve petrol çekiyor. 

Bizim ihracatımız da 2.6 milyar dolar civarında geçen yıla göre de 2021’deki ihracat bu. 2020’deki ihracat oranına göre de yüzde 13.5 civarında bir artış gerçekleşmiş. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konuda da gayretleri var. Onun da belirttiği gibi iki ülke arasındaki ticari hacmin 15 milyar dolar çıkarılması ile ilgili çalışmalar var. Ama şu anda 5 milyar dolar. İnşallah bu 
yakın zamanda bu hedefe ulaşılır diye düşünüyorum. 

TÜRKİYE’DE 19,5 MİLYAR DOLAR

Ayrıca 19.5 milyar Dolar da Azerbaycan’ın Türkiye'de yatırımları var. Tabii bunlar gün geçtikçe daha da artacak. Bununla birlikte özellikle ulaşımda da altyapıyı güçlendirmek için 2017 yılındaydı yanlış hatırlamıyorsam Tiflis - Kars Demiryolu’nun 
açılışı yapıldı ve şu anda günde birer tren karşılıklı sefer yapıyor. İnanıyorum ki bu ileride daha da artacaktır. Sefer sayısı da artacaktır. Turizmin - Ticaretin canlanması ile de bu hat daha işlek bir hale gelecektir. Bu anlamda birçok alan da çalışmalar 
var. Yine Türkiye - Azerbaycan arasında yapılan anlaşmayla birlikte geçişler yapıldı bu da 2017 yılı idi yanlış hatırlamıyorsam. 
Bu anlamda geçişlerin kolaylaştırılması için çalışmalar yapıldı. 

Yine birçok anlamda ticari anlaşmalarla ilgili anlaşmalar var. 

Vergilerle ilgili olarak da karşılıklı vergiler olmasın diye çalışmalar yapılıyor. Yani kısacası şöyle: Azerbaycan bizim kardeşimiz, her yönüyle kardeşimiz dostumuz. Biz de onların aynı şekilde kardeşi dostuyuz. Dolayısı ile kardeşin kardeşe yapması gereken ne tür yardım ve destek varsa karşılıklı iki ülke bu anlamda birbirlerine destek oluyorlar. 

Az önce Amasra’yı söyledik, Bartın'ı söyledik yine gelirken şöyle bir basına baktım. İlk taziyede bulunan, ilk baş sağlığında bulunan, geçmiş olsun dileklerinde bulunan Azerbaycan’ın Devlet Başkanı Aliyev'in açıklamaları vardı. Bu hem böyle sıkıntılı günlerde olduğu gibi diğer günlerde de birbirimize destek olmaya devam edeceğiz. Tabii bu az önce başlangıçta da söylediğim güçlü olmak zorundayız.

Güçlerimizi bir araya getirmek zorundayız. Eğer güçlü olmazsak inanınki bu topraklarda yaşamak mümkün değil. Bunu görüyoruz.

Şöyle bir etrafımıza bakalım etrafımızda güçlü devletler vardı. Gerçekten çok güçlü devletler vardı. Irak güçlü bir devletti, Mısır güçlü bir devletti, Suriye güçlü bir devletti, Libya güçlü bir devletti... Bugün şu anda bunların hepsinin hani yerinde yeller esiyor, derler ya hepsi paramparça şu anda. Ve hepsinin güçleri ortadan kaldırıldı. Ve şu anda bu bölgede kalan güçlü iki 
tane devlet var birisi İran, birisi Türkiye. Ama Türkiye de bu anlamda sürekli rahatsız ediliyor. İşte Suriye kanalından, Irak 
kanalından sürekli PKK, KCK, PYD terör örgütünü Amerika'nın desteklemesiyle birlikte Türkiye sürekli mesgul ediliyor. Sürekli o bölgede rahatsız ediliyor ve güçlenmesi, büyümesi engelleniyor. O konuda Sayın Cumhurbaşkanımız gündeme geldiğinde o bölgelerde yapılan operasyonlarla işte Fırat Kalkanı operasyonu, Barış Pınarı operasyonları ile birlikte o bölgede 
Allah’a şükür sıkıntı problem giderildi. Yani terör örgütünün oradan rahatsız etmesi engellendi. Tabii orada başarılı olamayınca şimdi Yunanistan’ı kaşımaya başladılar. Ve bu anlamda Yunanistan’ı taciz ediyor özellikle Amerika, Batı başta olmak 
üzere... Ama onda da başarılı olmayacaklar, olamayacaklar kesinlikle. Biz güçlü bir devletiz. Allah’a şükür dediğim gibi. 

İşte bu bölgede yaşayabilmek için, ayakta durabilmek için bu gücümüzü diğer kardeşlerimizle birlikte bir araya getirmemiz lazım. Bu Azerbaycan olabilir diğer Türk Cumhuriyetleri olabilir, bu anlamda biz birlikte hareket edersek sanıyorum ki bu ülkede huzur içerisinde yaşarız. Önümüzdeki yüzyıl da Türkiye'nin yüzyıl olur. ‘Türklerin yüzyılı’ olur diye ümit ediyorum. Ve bu konuda da gerçekten de çok çalışmalar var. Ben bu vesile ile böyle bir projeyi başlatabilen derneğimize de çok teşekkür ediyorum. Emeği geçen koordinatör arkadaşıma da teşekkür ediyorum. 

Bizimkisi bir konferans konuşması değil, başlangıç açılıştı burada değerli konularında bilgi sahibi olan arkadaşlarımız var. Onlar konuşmalarını yapacaklar. Ben tekrar bu organizasyondan dolayı başta Bilal Başkanımıza teşekkür ediyorum. Sizlere de teşekkür ediyorum... 

Aslında bu tür etkinlikler önemli. Hazırlanması, kritik çalışmaların yapılması gerekiyor ve belirli bir emek istiyor, zaman istiyor bunları yapmak kolaydır ama bu emeği harcayıp o altyapıyı oluşturduktan sonra... Bu programı gerçekleştirmek için sizin gibi değerli katılımcılar olmayınca o zaman bu programın hiç bir anlamı olmuyor. Onun için de sizlere de çok teşekkür ediyoruz. Örneğin bu organizasyonda davetimize iştirak ettiğiniz için, katıldığınız için, güç kattığınız için ayrıca teşekkür ediyor saygılar sunuyorum.

Türkiye Azerbaycan Dernekleri Federasyonu
Kurucu ve Onursal Başkanı ve Kocaeli Haydar Aliyev Kültür Evi Yönetim Kurulu Başkanı
              
Bilal Dündar

Visiontv.az