Açlık ve sefalet
Açlık ve sefalet
03.10.2022 Bilal Dündar Tarafından

Sevgili okuyucularımız Allah kimseyi yoklukla, açlıkla terbiye etmesin dilek ve temennisinde bulunarak açlık ve yokluğun vahim bir durum olduğunu dile getiririz.

Açlık ve yokluk içinde olan insan ve insanlar kendilerini çaresizlik içinde hissederler.

Çaresizlikleri onların davranış ve yaşam biçimlerine yansır. Bazen alışık olunmayan ve benimsenmiyen söz veya davranış şeklinde topluma yansır.

Bazen insanları saldırganlaştırır. Kavgacı ruh haline sokar. Çaresizlik içinde olanlar bir kısımı hırsızlık bile yaptıkları yaşanan bir gerçektir. Azda olsa gasp yapanlar bile görülmektedir.

Bu vahameti belirtmek için , "aç köpek fırın duvarını deler" gibi benzer sözler söylenir.

Bu çaresizlikleri kökünden çözmek ile bitirmek mümkündür. 

Mümkün olmadığı zamanlarda sosyal devlet anlayışı ile yapılan yardım ve desteklerle problem çözülmeye çalışılır.
Ülkemiz dışarıdan kontrollü veya kontrolsüz göçlerle bunalmış vaziyette olduğu görülmekte ve bilinmektedir.
Bu yükü dünyada hiçbir zengin ülke bile göze alamaz ve altından kalkamaz.
Bu göçlerle gelen kişilerin ihtiyaç ve beklentilerini en yüksek düzeyde fedakarlık yaparak karşılamaya çalışsanız bile asla memnun edemezsiniz. Bu çok ağır ve gelecekte tahmin dahi edemeyeceğiniz sonuçlar doğuracağı yaşanılan gerçeklerle görülmektedir 
Kontrolsüz doğumların sonucu ihtiyaçlarını karşılayamayacağınız bir yük getirmektedir.

Barınma sorunu, eğitimleri, istihdamları gibi birçok sorunlar o toplumu ve devleti yorar hatta çaresizlik içinde bırakır.
Adına sığınmacı, mülteci veya başka bir ad verebilirsiniz.

Suriyeli yanında Afgan ve bazı ilave yerlerden gelenleri ülkemiz artık taşıyamaz duruma gelmiştir. A dan Z ye herkesin bu gerçeği görmesi ve daha  büyük içinden çıkılması mümkün olmayan bir duruma gelmeden tez elden sorunun çözümü gerekiyor.
Yanlış ve hamaset söylemleri hep acı sonuçlar getireceği yaşanan örneklerle doludur.

Bazı yerlerde az bazı yerlerde çoğunluk halinde görülen ve yaşanan örnekler rahatsız edici olmakla beraber ülkenin imajınıda pis duruma sokuyor.
Yollarda, trafik ışıklarında ufacık çocuklar, kucağında yaz, kış ve yağmur altında kucağındaki bebeleri ile kadınların dilenmeleri insan olarak hepimizin içini acıtıyor. Bunlardan bazıları ya çaresizlikten yahut sizi yardım yapma mecburiyetinde gördükleri için ipe sapa gelmez söz ve davranış içinde bulunurlar.


AÇIZ NE YAPALIM!

25 Eylül Pazar günü iki aile olarak eski Gölcük yolu deniz  kenarında piknik alanındaydık. Tahminen 30,35 yaşlarında boylu boslu bir delikanlı yarı anlaşılır bozuk Türkçesi ile ailem burada açız bizde istiyoruz dedi. Kendisine verilen ikram   pakete ilave istedi. Onuda masadakiler yerine getirdi.

Göz ucu ile takip ettik.

Otuz-kırk metre kadar yerde çimenlerin üzerine oturmuş çocukları ile yaşlı bir erkek ve kadın ile yanımıza gelen genç ve belliki hanımı.

Birkaç dakika sonra delikanlı yanımızdan geçip ileriye gidip aynı yöntem ile olacak ki bir karton kutu içinde topladıkları ne varsa, ailesinin yanına gitti.

Bu duruma nasıl düşmüş ve hangi ülkenin vatandaşıdır bunu bilmiyoruz.

Ama bu durumu yaşayan kişi veya kişiler yanında görenlerinde üzüldüğü bu ortama insanı mecbur bırakan kim, kimler ve hangi sebepler varsa asıl üzülmesi ve utanması gereken onlardır.

Toplumun ve ülkemizin geleceği ve huzuru için bu ve benzer sorunların acilen  ertelenmeden çözülmesini diliyor ve bekliyoruz.

Türkiye Azerbaycan Dernekleri Federasyonu
Kurucu ve Onursal Başkanı ve Kocaeli Haydar Aliyev Kültür Evi Yönetim Kurulu Başkanı
              
Bilal Dündar

Visiontv.az